Ferdi YAŞAR®

3
215

Ağlıyorsan Sorun Yok

Vücut reaksiyonları her zaman kötüye işaret değildir. Mesela ağlayan birinin acısı kaldırabileceği bir acıyı temsil eder. Oysa gerçekten kaldıramayacağı bir acıyı tecrübe eden biri ağlayamaz. En azından ağlamakla nitelendirilemez, o an her şeyi yapabilir. Gülebilir, sessizleşebilir belki gülerken ağlayabilir. Çünkü vücudun katlanabilir acıya vereceği tepkinin üstüne çıkılmıştır.

Örneğin hasta olmak. Bu benim gözümde bir paradoks durumudur. Çünkü bizim hastalık diye nitelendirdiğimiz evre aslında vücudun bir şekilde hastalığa karşı yaptığı savaşı kazandığını gösterir. Aksi halde savunmasız bir vücut bakteri ve virüslere karşı tepki vermeyecektir. Burun akıntısı, boğaz ağrısı, mide bulantısı vb. tüm haller vücuda nüfuz etmeye çalışan virüsün paketlenip ilgili birime aktardığını ve en kısa sürede vücudun eski sağlığına kavuşacağını görebiliriz.

Çevremizde duyarız örneğin. Ölen biri için çok sağlıklıydı hiç doktor yüzü görmedi. Bir anda gitti. İşte asıl korkulacak durum bu.

Kendini yokla. En son ne zaman hasta oldun? Eğer yılda en az 2 kez hasta olmuyorsan sağlığından şüphe etmelisin. Çünkü bu vücudunun herhangi bir virüse tepki göstermediğini işaret eder. Sağlıklı bir insan bizim hastalık diye isimlendirdiğimiz aslında hastalığın son evresi olan tahliye durumunu yılda en az 2 kez yaşamalıdır.

Doğal karışımlar ve faydalı yağlarla vücudun kendini daha hızlı yenilemesi Sağlanabilir. Ama ilaçla değil…

En azından her zaman değil. Elbette doktor kimliğine sahip biri değilim. Fakat İlaç sanayisi artık süreklilik gerektiren bir ticaret haline gelmiş durumda. Bu sebeple ilaç üreticileri müşterilerinin onları tamamen bırakmasını sağlayacak çözüm üretmezler. Bunun yerine kısa vadede çözüm üreten ama uzun vadede bağımlılık yapan ürünler geliştirir.

Örneğin, en basitinden başınız ağrıyor bu durumda ağrı kesici kullandınız ve hızlıca geçti ağrınız. İlacı yapana dualar methiyeler vs. Aslında kendinize kısa vadede çözüm ürettiniz ama uzun vadede vücudunuzu tembelleştirip onun yerine çözüm üreten ama asla savaşmayan paralı askerler gönderdiniz vücudunuza. Çünkü ilaçlar olaya müdahale etmezler sadece kalabalığı sakinleştirirler. Zamanla alıştı vücut savunma mütekabiliyetini yitirdi. Sonra bir bakıyorsunuz en ufak ağrı bile çekilmez hale gelmiş. Neden? Çünkü vücut o paralı askerleri bekliyor. Sizde inat ettiniz ilaç içmeyeceğim diye ama nafile. Çünkü vücudun kendini toparlaması o kadar basit değil uzun bir süreç.

Bu sebeple eğer ilaç kullanma alışkanlığınız yoksa buna yeltenmeyin biraz ağrıya katlanın ve doğal takviyelerle vücudun savaşan organizmalarına destek olun. Paralı askerlerle değil.

Beğendiniz mi?

3

Diğer Yazılar